Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hamidiye Kahramanı kimdir? Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay!

Hüseyin Rauf Orbay: Hamidiye

Hüseyin Rauf Orbay: Hamidiye Kahramanı ve Milli Mücadele’nin İzinde

Hamidiye Kahramani kimdir Hamidiye Kahramani Rauf Orbay

Hüseyin Rauf Orbay, Türk tarihinin sade bir kahramanı değil; aynı zamanda bir dönemin temsilcisi olan karmaşık bir karakterdir. 27 Temmuz 1881’de İstanbul’da dünyaya gelen Orbay, askeri eğitimine Heybeliada Bahriye Okulu’nda başladı. İlk adımlarını attığı bu kurum, kariyerinin temel taşlarını oluşturan bir çatıdır. 31 Mart Ayaklanması sırasında Hareket Ordusu’nda ön yüzbaşı olarak gösterdiği başarı, genç subayın yeteneklerini ve cesaretini gözler önüne serdi.

Balkan Savaşı sırasında, Hamidiye Kruvazörü’nün komutanı olarak gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarla tanınması, ona "Hamidiye Kahramanı" unvanını kazandırdı. Bu dönem, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Türk milletinin ulusal bilincinin yeniden uyanışı için de önemli bir dönemdi. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin gizli örgütü Teşkilat-ı Mahsusa’nın bir parçası olarak, vatanını savunma ruhu içerisinde savaşın sonlarına doğru Bahriye Nazırlığı görevine kadar yükseldi. Bu süreçte, Mondros Mütarekesi’nin imzalanması aşamasında aktif rol oynadı. Bir anekdot paylaşmak gerekirse, Orbay’ın mütareke sırasında bile vatanseverliği ve askerî disiplini, arkadaşlarına sürekli umut vermesine neden oluyordu.

Milli Mücadele döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte Erzurum ve Sivas kongrelerine katılan Orbay, Amasya Genelgesi’nin yazımında önemli katkılarda bulundu. Kendi siyasi görüşlerini savunarak, Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Felah-ı Vatan grubunun kurulmasına öncülük etti. Ancak, tarih pek çok kahramanın başına geldiği gibi, Orbay için de çalkantılıydı. İngiliz kuvvetlerince tutuklanarak Malta’ya sürgün edildiğinde, onun mücadelesi için dönemin zorlukları sadece bir ayrıntıydı.

Malta’daki sürgün günlerine dair birçok anlatı var; ancak belki de en ilginç olanı, Orbay’ın burada bile mücadele ruhunu kaybetmemesi. 1921’de TBMM’ye Sivas milletvekili olarak katıldığında, kariyerinde önemli bir dönüş yapmıştı. Bayındırlık Bakanlığı görevini üstlenerek, ülkenin yeniden inşasında önemli bir rol oynadı.

Lozan görüşmelerinde, İsmet İnönü ile aralarının açılması sonucu Atatürk tarafından yetkilendirilerek imzaların atıldığı süreçten sonra, başbakanlıktan istifa etti. Bu süreç, Orbay’ın siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından biri oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisinin kurucularından biri olması, siyasi yaşamının ne denli dinamik olduğunu gösteriyor. Ayrıca, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılması ve İzmir suikast davasında yargılandığı dönemlere dair, onun cesaretinin ve mücadelesinin boyutları ortaya çıkmaktadır.

1942 yılında Londra Büyükelçiliği’ne atanarak, diplomatik kariyerine de yön veren Orbay, 1944’te bu görevden ayrıldığında, yaşamının geri kalan kısmını üniversitelerde ders vererek ve keşfederek geçirdi. 1964’te İstanbul’da kalp krizi sonucu vefat eden bu unutulmaz karakter, Türk tarihinde silinmez bir iz bıraktı.

Hüseyin Rauf Orbay’ın hayatı, sadece askeri ve diplomatik başarılarla dolu değil; aynı zamanda inanç, azim ve vatanseverlik hikayesi olarak da Türk gençlerine ilham vermeye devam ediyor. Unutmayalım ki, tarihin derinliklerinde kahramanlar, savaş ve barış arasında gidip gelirken bile, arkalarında bıraktıkları izlerle bizlere rehberlik etmelidir.