Nöbetçi Eczaneler
Güzellik ve Zarafet: Simla Kantarcıoğlu’nun Anısına
Dünya, 1969 Türkiye Güzeli Simla Kantarcıoğlu’nu kaybetti. 79 yaşındaki bu ikonik isim, uzun süredir mücadele ettiği sağlık sorunlarının ardından, tedavi gördüğü özel bir hastanede hayata veda etti. Üzücü haberi, kızı Ebru Kantarcıoğlu, duygusal bir biçimde paylaştı.
Sağlık Sorunlarıyla Mücadele
Hayatının büyük bir kısmını güzelliği ve zarafeti ile süsleyen Simla Kantarcıoğlu, son yıllarında kalp yetmezliği ve diz kapaklarındaki sorunlarla boğuşuyordu. Ebru Kantarcıoğlu, annesinin sağlık durumu hakkında ayrıntılı bilgiler vererek, yıllar önce geçirdiği bir düşmenin sonuçlarının hayatını ne denli olumsuz etkilediğini dile getirdi. Düşme sonrası kalçasını kıran Kantarcıoğlu, zamanla daha büyük sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldı. Bir arkadaşının evinde rahatsızlanarak acil servise kaldırıldığında, bu durumun sonunun ne olacağı hiç kimse tarafından tahmin edilemedi.
Bu haberin ardından Ebru Kantarcıoğlu, annesinin iyileşme sürecinin bir umut ışığı taşıdığını ancak ne yazık ki beklenmedik bir şekilde vefat ettiğini belirtti. Onun hâlâ hayatta olmasını isteyenler için bu, bir tür şok etkisi yaratan bir durummuş gibi geldi.
Cenaze Töreni ve Anma
Kantarcıoğlu’nun cenazesi, dün Büyükçekmece’deki Güzelce Camisi’nde gerçekleşti. Ailesi ve sevenleri, eski güzellik kraliçesini son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Ardından, Kasımpaşa-Kulaksız’daki aile mezarlığına defnedildi. Bu anma, sadece bir veda değil, aynı zamanda onun hayatı boyunca getirdiği güzellik ve zarafeti anımsamak için de bir fırsattı.
Simla Kantarcıoğlu’nun Mirası
Birçok insan için sadece bir güzellik kraliçesi olarak değil, aynı zamanda zarafet ve şıklığın sembolü olarak da hatırlanacak. Simla Kantarcıoğlu’nun vefatı, güzellik endüstrisinde ve onun hayranları arasında derin bir boşluk bıraktı. Güzelliği, zarafeti ve yaşam öyküsü, gelecek nesillere ilham vermeye devam edecek. Kendisi, sadece bir kişi olarak değil, birçok insan için bir rol model ve özlemle anılan bir figür oldu.
Kantarcıoğlu’nun hatırası, her zaman güzellik ve zarafet dolu bir yaşam arayışının sembolü olarak yaşayacak. Bu durumda kaybedilen sadece bir kişi değil, yıllar süren bir hikayenin sona ermesidir. Ama hatırası, bize güzellik ve zarafetin, sevgi ve aile bağlarının insan yaşamında ne kadar önemli olduğunu hatırlatmayı sürdürecek.