Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yeşilçam oyuncusu Feri Cansel olayı nedir? Feri Cansel kimdir, nasıl öldü?

Feri Cansel: Kısa Süreli

Feri Cansel: Kısa Süreli Bir Yıldızın Trajik Hikayesi

Lefkoşa’da doğan Feri Cansel, İstanbul’a uzanan yolculuğuna striptizci olarak başladı. Hayatının başlangıcında belirgin bir güzellik ve yeteneğe sahip olan Cansel, hızlı bir şekilde Yeşilçam’ın tanınmış yüzlerinden biri haline geldi. Ancak, ne yazık ki başarı ile dolu bir kariyer, trajik bir sonla sonuçlandı. Cansel, 2 Eylül 1983’te kıskançlık gölgesinde, vurularak hayatını kaybetti.

Ülkemizde kadın cinayetlerine dair son yıllarda artan medya raporları, Feri Cansel’in üstün başarısının arkasındaki karanlık gerçeği ortaya koyuyor. Resmen korkutucu bir hızda yükselen bu rakamlar, 2023 yılında ilk altı ayda 190 cinayete ulaştığımızı gösteriyor. Bu durum, sadece günümüzün değil, geçmişin derin yaralarından birini yansıtıyor.

Feri Cansel, tam adıyla Feriha Cansel, 7 Temmuz 1944’te Lefkoşa’da dünyaya geldi. Genç yaşta İngiltere vatandaşı biriyle evlenip, 1963 yılında Zümrüt adında bir kızı oldu. Ancak evliliği uzun sürmedi ve 1964’te İstanbul’a taşındı. Bu yeni başlangıç, onun için Türk sinemasının dikkatini çekecek bir fırsat oldu.

İstanbul’a geldiğinde, bir gece kulübünde striptizci olarak çalışmaya başladı. Kısa süre içinde göz alıcı yeteneği ile sinemacıların ilgisini çekmeyi başardı. 1967 yılında, Türk sinemasının önemli figürlerinden Türker İnanoğlu’nun yönettiği "Evlat Uğruna" filminde rol alarak geri dönüş yaptı.

1969’da sinemanın başka bir efsanesi olan Yılmaz Güney ile tanışması, kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Ancak bu ilişki uzun sürmedi; Güney, 1970’te Nebahat Çehre ile evlenerek kendi yoluna devam etti. Feri Cansel, 1974’ten itibaren erotik filmlerdeki rolleri ile dikkat çekmeye başladı. "Kasımpaşalı Emmanuelle" olarak anılmaya başlaması, onu dönemin popüler simalarından biri yaptı. Arzu Okay ve Zerrin Egeliler gibi isimlerle birlikte yer alması, Feri Cansel’i sinemanın önemli figürlerinden birine dönüştürdü.

Ancak, hayatındaki karanlık bir gün, her şeyin sona ermesine neden oldu. Feri Cansel, 1 Eylül 1983’te, evinde hazırlık yaparken Melih Ük tarafından vurularak hayatını kaybetti. O an, neşeli bir sohbetin ortasında kıskançlık krizinin sonunu getirdi. Ük, olay sonrası yakalandı ve 1984 yılında 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, yedi yıl sonra af kapsamına alınıp serbest bırakıldı.

Cansel’in cenazesi, meslektaşları tarafından onurlandırıldıktan sonra Lefkoşa Mezarlığı’na defnedildi. Feri Cansel’in yaşamı, sadece Türk sinemasının derin izlerine işaret etmekle kalmayıp, kadının toplumda nasıl bir savaş verdiğinin de acı bir örneğidir. Her ne kadar kısa süreli bir yıldız olsa da, bıraktığı etki asla unutulmayacaktır. O, hem güzellik hem de acı içinde parlayan bir hayatın sembolü haline geldi.